Türk satrancının mabedi ve Türkiye’de ilk kurulan satranç derneklerinden bir tanesi olup hala yaşamaya devam eden İstanbul Satranç Derneği (İSD) pandemi sonrasında hafta sonu satranç turnuvalarını tekrar düzenlemeye başladı. 26 Eylül Pazar günü Ateş Ülker Anma Yıldırım Turnuvası ve 03 Ekim Pazar günü Vedat Çelebi Anma Yıldırım Turnuvası peşi sıra düzenlendi. Pandemi hijyen, mesafe ve maske kurallarına harfiyen uyulan bu turnuvalarda insanlar tekrar masa başında satranç oynamanın tadını çıkarttılar.
Ateş Ülker İSD’nin müdavimlerinden, 1985 yılı Türkiye şampiyonu, Fide Master usta oyuncu ve Türk satranç camiasınn çok önemli ismlerinden biriydi, 2018 yıında vefat etti. 80’li yılların sonunda ilk defa derneğe gitmeye başladığımdan beri neredeyse ne zaman derneğe gitsem Ateş Ülker’i görür ve onun Türk satrancının daha ileriye gitmesi için tükenmeyen enerjisiyle çaba gösterdiğini gözlemlerdim.
03 Ekim Pazar günü yapılan Vedat Çelebi Turnuvası’na ben de katılarak oynadım ve bu yazıda yaklaşık 2 yıldır devam eden pandemi sonrasında katıldığım ilk masa başı turnuvası olan bu etkinlikle ilgili gözlemlerimi paylaşacağım. 1943 yılında kurulan İSD’nin kurucu 5 üyesinden bir tanesi Vedat Çelebi anısına 3dk 4 2sn eklemeli yıldırım turnuvasına ilgi çoktu. Neredeyse 7 den 77 ye diyebileceğimiz her yaş grubundan sporcular yarıştı. Turnuvayı 7 tur sonunda tüm maçlarını kazanan Ertuğrul Berkay kazandı. Mert Tırak 5.5 puan ile ikinci sırayı alırken üçüncülüğü ise Orkun Tek 5 puan ile elde etti. Bu noktada Orkun Tek için bir parantez açalım, zira Tek 2012 doğumlu çok genç bir sporcu. İkinci turda Orkun Tek’e karşı beyaz oynadım ve berabere kaldık. Beyazlar İspanyol açılışına Marshall atak ile cevap verdi ve berabere kaldık. Gelecekte Orkun Tek’i Türk satrancında çok daha ileri noktalarda göreceğimizi düşünüyorum.
Turnuvada herkes masa başında oynamaktan çok keyifliydi. Küçük sporcuların yanında gelen anne ve babalar çocukların heyecanına ortak olmuş ve mutluydular. İlk turda Mustafa Erenalp Nadar ile karşılaştım. Siyah taşlar ile Sicilya Savunması Najdorf varyantı ile oynadım. Rakibim 2010 doğumlu genç bir sporcu fakat hayret verecek şekilde teoriye hakimdi. Elbette iki ucu keskin ve hiç bir hataya izin vermeyen Najdorf varyantında hele de yıldırım turnuvada küçük bir hata çok şeye mal olur, zira ben de hata yaptım ve d5 karesini kaybedtikten sonra açık c hattından vezirin şah çekmesine izin verip h8 kalesini kaptırdım. Rakibimin süresi de benden 1 dakika daha fazla idi. Ben artık 10 saniye altına inmiştim. Genç sporcular çok heyecan yapabiliyorlar, nitekim öyle oldu. Rakibim saatimde kalan bir kaç saniye içinde umutsuzca yaptığım Kh2 hamlesine d2 karesinde bulunan atını kaçarak Ab3?? hamlesi ile cevap verdi ve aşağıdaki konuma ulaştık.
Ka2#
Hızlı bir refleksti bu oysa rakibimin saatinde 1 dakika süresi vardı, acele etmesine gerek yoktu. Ama heyecan ve kazanmaya çok yakın olduğunu bilerek ne oysam kazanırım düşüncesi ile bana tek hamlede mat şansı vermiş oldu. Satrançta en zoru kazanılmış oyunu kazanmaktır derler, gerçekten de genç sporculara en fazla öğretmemiz gereken de bu bence. Rakibim Mustafa Erenalp Nadar’ın güzel oyununa yazık oldu, ama ders çıkartırsak bu tip kayıplar öğreticidir.
Turnuvanın sonunda dereceye giren sproculara madalya ve kitap ödülleri verildi. İSD başkanı Arno Garabetyan’ın konuşması ile başlayan ödül töreninde İSD’nin en yaşlı üyesi Mustafa Bey üçüncülük ödülünü Orkun Tek’e takdim etti.
İkinci olan Mert Tırak ödülünü turnuvanın baş hakemi NA Asuman İpek’in elinden aldı.
Turnuvayı büyük bir başarı ile tüm maçlarını kazanarak 7 tam puan ile birinci bitiren Ertuğrul Berkay’a da ödülünü İSD Başkanı Arno Garabetyan verdi.
Ödül töreninin sonunda tüm katılımcı sporcular ve hakem heyeti ve dernek yöneticileri hep beraber çok güzel bir tablo oluşturdu.
1943 yılında kurulan, neredeyse 80 yıldır Türk satrancına hizmet eden, sayısız şampiyonun çıktığı, Türkiye’nin en büyük oyuncularının müdavimi olduğu (hatta bir dönem Suat Atalık başkanlık bile yaptı) ve yetiştiği, dünyanın Euwe, Krochnoi, Karpov, Ivanchuk, Aronian gibi büyük yıldızlarının ziyaret ettiği İSD’nin bu tarz faaliyetler ile tekrar bir satranç cazibe merkezi haline gelmesini umuyorum. İstanbul’un ulaşılması en kolay noktalarından birinde, Şişli’de metro istasyonuna ve diğer toplu ulaşım araçlarına 2-3 dakikalık yürüme mesafesinde yer alan derneğe herkesin uğramasını ve derneğin müdavimi kurt satranç oyuncularına karşı her zaman taze demli bir çay eşliğinde keyifli satranç maçları yapmasını tavsiye ederim. Dernek pazar günleri hariç her gün saat 14:00 – 21:00 arasında tüm satranç severlere açıktır, bu fırsatı kaçırmayın derim.
İstanbul Satranç Derneği neredeyse 80 yıllık tarihiyle İstanbul’un Kültür Mirası’dır, sahip çıkalım.
